Soru
Cevap:
Belki çok klasik olacak ama bu dönem bana, içinde olduğumuz bu koşuşturmacada, yavaşlamayı, durup kendimi, vücudumu ve sessizliği dinlemeyi, duyduğum seslere kulak vermeyi öğretti. Hayatın normal akışında bunu yapmaya zaman ayırmıyordum daha doğrusu ayıramıyordum. Pandemi bize, hayatın sanal akışından çok daha yavaş bir şekilde aslında doğamızın yapısına uygun olan “yaradılış tempomuz” ile yeniden tanışma fırsat verdi.
Çocuklarımın mimiklerini okumaya başladığım, onların bakışlarından, vücut dillerinden anlamlar çıkardığım, eşimle baş başa daha çok zaman geçirdiğim, paylaştığım, sohbet ettiğim zamanların içinde kaldık. Bu anların da iş hayatıma ve sağlığıma faydalarını gördüm. Yoğun geçen tempo, bize hep bir önceki gün ya da haftadan kalan verilerle yarını, bir haftayı ya da bir ay sonrayı planlamak için otomatikleştirirken, pandemi, yaşadığım günün sağlıklı ve sevdiklerimle geçmesinin önemini anlamamı, etrafımdaki detayları görme ve izleme imkanı sağladı.
Bu etkileşimle; yaşadığım güne ait kararlar almaya başladım. O günü daha mutlu daha huzurlu, aldığım nefese konsantre yaşayarak, kendime daha sade bir 2021 hedefi koydum.